Kahramanmaraş deyince akıllara Dondurma,biber ilk gelenlerdendir, ama bir Kahramanmaraşlı olarak ben bilirim kiKahramanmaraş denilince ilk aklıma genel sanat ve zanaattır. Biz nazlı birtoprağın evlatlarıyız, asırlardır şairler, aşıklar, yüreği yanık sevdalıdelikanlılar yetiştirdi bu topraklar. Birde Kara gözlü, nazlı yarlaryetiştirdi. Ben Kahramanmaraşlıyım, evim süssüz, gönlüm sevdasız, dilimnüktesiz olamaz. Ne demiş şairimiz :
Ah gönlümü yakan Maraş kızı
Olmazsın sırmasız, oyasız yuvanın hanımı
Bir tatlı söze kanmazsın amma
Ezelden beri bu topraklar hep sanat ileuğraşır. Ecdadımın ecdadından mirastır bize kuyumculuk, oymacılık ve simsırma.Çeyizinde sim sırmasız, oyasız bir nazlı kız görmezsin gelin olsun. Sevdayadüşmüş bir delikanlı görmezsin dilinden şiir düşsün. Aşk ile işlenir benimmemleketimde sanat. Ağacı sevmezsen, taşırken onu incitirsen, işlerken onunhakkını vermezsen; küser ağaç, çatlar olmadık yerinden. Ne bir sandık ne bircamekan olur. Kim sevmez güzeli ? Evi güzel gösteren kilimi, sediri ! Akşamsıcak yuvanda ailenle yiyeceğin fırıncı Ahmet?in acılı lahmacununu, burcu burcukokan güzel pideyi? Helal lokma sokan bey istemez mi güzel hanımının getireceğigümüş işlemeli tepside çayın yanında tarhanayı, Ahmet ustanın terayağlıçöreğini. Güzel görmek ister bizim delikanlımız eşini. Kolunda Maraş burması bileziği, başında gül oymalı şeşi,yüzünde gülümseyişi.. Söyle şimdi hemşerim şu hamarat gelini nasıl sevmesinbenim yiğidim.
Altını işlemesiyle, ağacı oyup sandığa dönüştürmesiyle, bıcağı bileyip, bakırıdövmesiyle Kahramanmaraşın evladı sanatta sanatkardır. Hal böyle oluncayiğidimin evinde ki o güzel dilber yaptığı tirşik ile, tarhananın burcu kokusuile, kuru dolmasının o lezzetiyle, yemeğimin acı salçasıyla; hele de nazıylasevdirir kendini eşine, kıskandırır komşunun hanımını hamaratlıkla hüneriyle.Sever güzel giymeyi Maraşımınkızları, dokumacılıkla öncüdür memleketim. Binbir çeşit kıyafet ile, takındığıaltın işlemeleri ile, iğne oyası örtüsü ile güzel gözleri ile süsüne düşkündürbizim kızımız. Kız süslü olur da o memleket sanattan ayrı olur mu ?
Asuman Işık