Üye Girişi
Şifremi Hatırlat Şifremi Hatırlat
| |
Yeni Üyelik Yeni Üyelik

MARAŞDER GENEL BAŞKANLIĞIMARAŞDER GENEL BAŞKANLIĞI
Tel:0212 524 46 46Tel:0212 524 46 46
Faks:0212 621 99 44Faks:0212 621 99 44
infoinfo
@@
marasder.orgmarasder.org

Kahramanmaraş
Dernek Logosu Dernek Logosu


Sol Reklam Sol Reklam

İletişimİletişim Formu Formuinfo@marasder.org
Kaydol
E-Bülten E-Bülten

K.MaraşK.Maraş Canlı İzle Canlı İzle
UlaşımUlaşım Krokisi Krokisi
DavetDavet Bölümü BölümüTanıdıklarınızı çağırın sitemizi canlandırın

HACER BETÜL BAYRAKTAR ARAŞTIRDI.

Hacer Betül Bayraktar Araştırdı.


defa gösterilmiştir
Kahramanmaraş`a Özgü Adet Gelenek ve Görenekler

 İnsanlar eskiden beri kötü gözlerin iyi nesnelere dokunupzarar vereceğine inanmış, korunmak için çareler aramışlardır. Türkler, en iyikoruyucu olarak mavi boncuğu seçmişlerdir. Bu kelime Türk lehçelerinde,(Boncuk, Moncuk, Moyucak, Monşak)şekillerinde söylenmiştir. Türkler arasında koruyucu boncuğun mavi boncukolmasına, ayrıca önem verilmesine mavi gözlü Türklere pek az rastlanması vemavi gözlerde kemlik özelliği bulunduğuna dair inanç sebep olsa gerek. EskiTürkler atlarının boynuna tılsımlar astıkları gibi sancaklarının tepesine dekoruyucu tılsım olarak boncuk takmışlardır.

 Nazarlıklarda, zamanla çok çeşitli cisimlerin kullanılmasıadet olmuştur. Nazara inanma işi bugün bile Kahramanmaraş il merkezi veköylerinde yaygın bir şekilde görülmektedir. Güzele, engine, üstün kabiliyet vemaharetlere sahip olanlara, işi iyi bilenlere, beden yönünden güçlü kimselerenazar değeceğine inanılmaktadır. Bazı kişilerin, özellikle gök gözlülerinnazarından korku duyanlar çoktur. Bu konuda türlü söylentiler vardır. Halkarasında, koşan bir atı bile durdurup çatlatacak kadar nazar sahibi kişilerinolduğu söylenir. İşi iyi giden insanların, gürbüz ve güzel çocukların, görkemlihayvanların hastalık ya da ölümlerinin nazara bağlandığı çok olur. Bu inanışöyle geniştir ki, araba, öküz, inek, bağ - bahçe ve ekinlere bile nazar değer.Nazar değmemesi için türlü nazarlıklar kullanılır. Bunlardan gök boncuk baştagelir. Diğer nazarlıklardan bazıları şunlardır:

 İğde Çekirdeği, Göz Boncuğu, Şap, Yılan Kemiği, KüçükKaplumbağa Kabuğu, Küçük Çakı, Makas,Karaçalı dalından muska şeklinde kesilmiş bir parça, Hayvan Boynuzu, vs.Bunlardan taşınabilecek küçüklükte olanlar çocukların omuzlarına ve beşiklerineasılır. Hayvanlara ait kafa tası, boynuz ve nal gibi cisimler göz değeceğindenkorkulan dükkân, ev ve benzerlerinin gözler görülebilecek uygun yerlerineasılır. Ayrıca araba ve görünüşü etkili olan binaların ön cephelerine "Maşallah" yazılır.

 

Düğün Adetleri

 Ne acı... zaman maalesef bir çok eski ve güzelgeleneklerimizi unutturmuştur. Ama yinede unutulmayan örf ve âdetlerimizoldukça çoktur. Bunlardan biride Kahramanmaraş'taki "DüğünÂdetleri"dir. Toplumsal olaylardan biri olan düğünlere dünyanın çeşitliülkelerinde çeşitli şekillerde rastlayabiliriz. Bunlardan çok garipleri olduğugibi,şölen, oyun ve tören gibi harikûlâde olanları da vardır.

 Halk çoğunluğunu orta tabakanın teşkil ettiğiKahramanmaraş'ta yüzyıllardan beri süregelen düğün âdetlerini bugün de hermahallede, her evde ve her mevsimde görebiliriz. Yabancılar için gayet orijinalve hoş, düğün sahipleri için gerekli ve çocuklar için bir eğlence olan bu güzeldüğün âdetlerini, dolayısıyla mutlu bir yuvanın kurulabilmesi için gösterilenbu çabaları, kız görme, şerbet, nişan, kına, gelin getirme, düğün, nikâh ve elöpmeler diye özetleyebiliriz.

 

 Görücü (Kız Görme)

 Kahramanmaraş'ta evlenmelerin büyük bir kısmı görücülerinaracılığı ile olur. Aileler oğulları evlenme çağına gelince kız görmeyebaşlarlar. Aile bu işle uğraşmakta gecikirse oğulları bu arzuyu bazıhareketlerle ifade eder. Örneğin; askerden gelmişse nüfus kâğıdını, terhistezkeresini ailesinin görebileceği yere koyar. Elbisesinisuya ıslatıp yıkamadan asar

 Kız görmek için Pazartesi ve Perşembe günleri uğurlusayılır. Görücüler, oğlanın babaannesi, teyzesi ve diğer yakın akrabaları birPazartesi veya Perşembe günü kız evine giderler. Görücülere kahveyi evingelinlik kızı getirir ve kahveyi ikram ettikten sonra oda kapısının yanında,uygun bir yerde elindeki kahve tepsisini göğsünün hizasında tutarak bekler.

Aile kızlarını görücüye vereceklerse, kız evi naz evi olduğundanbirkaç hafta nazlanırlar. Bir top inci, 20 - 25 tek ince bilezik, 10 - 11 çiftburma bilezik, bir gerdanlık istenilir, yol parası ve kızın ağırlığı tespitedilir. Zenginlerse, kız evinin istediği şeyleri verirler ve şerbet günü tayinedilir. Kız evinin isteklerini veremeyenler geri çekilmek zorunda kalır.

 

Düğün Hamamı, Gelin Getirme, Kına,Dini Nikah

 

*Şerbet

Şerbet günü, bir Pazartesi veya Perşembe günüdür. Her ikiailenin tuttuğu kadınlar tarafından hısım ve akrabalar şerbete davet edilirler.Konuklara oğlan evi tarafından gönderilen meyve, tatlı ve çerezler ikramedilir. Yine oğlan evinin gönderdiği şeker şerbet yapılır. Şerbet dağıtılırkenkaynana kıza yüzük takar. Hocalar dualar okur.

 

*Ağırlık

Tespit edilen bir günde kızın ve oğlanın akrabaları, dahaönceden kararlaştırılan eşyaları kız evine verirler.

 

*Kına

Çarşamba günü öğleden sonra oğlan evi, kız evine gider vekaynanasının eli geline öptürüldükten sonra kaynana gelinin avucuna kına koyar.Burada kullanılan tahta kaşık oğlan evin gider. Herkes gittikten sonra gelinavucundaki kınayı evin duvarına çarpar. Bu davranışı gelinin o kına gibitertemiz evi bırakmış olduğuna delalet eder.

 

*Gelin Getirme

Zamanımızdan 25 sene önceye kadar gelin atla getirilirdi. Bugünise arabalarla götürülüyor. Araba geleneği de önemlidir. Araba ne kadar çokolursa düğün o kadar şerefli sayılır. Gelin arabasının önüne halktan ip gerenolursa şoförün yanında oturan kayın peder, avuç dolusu bozuk para fırlatır.Gelin oğlan evinin kapısında kayın pederinin elini öper, kaynana gelinin ayağıönünde boş bir şişe kırar ve çocuklara para atar. Gelin merdivenden çıktıktansonra kaynananın kolunun altından geçer. Kaynana geline bir nar verir, gelin bunarı duvara vurup parçalar.

 

*Gelin

Perşembe günü sabahı gelinin eline ayağına kına yakılır. Saçıgüzelce taranır ve elbiseleri giydirilir. Düğün türküsü ve oyunlarla geçirilir.Erkekler gazel söyler, halay çekerler. En büyük görev abdal davuluna düşer.Oyun oynayan ne kadar çoksa düğünün namı o kadar büyük olur. O gün herkeseizzet ikramla "Velime Yemeği" yedirilir, velime yemeği çok kerelâhmacun, patates sulusu, pirinç pilavı ve hoşaftır. Özel olarak çörekte ikramedilir.

 

*El Öpme

Damat, gelin ve yakın akrabaları Pazar'a rastlayan bir günde kızevine el öpmeye giderler. Damat, kayın peder ve kaynanasının elini öper.Ölünceye kadar devam edecek mutluluk temeli bugün atılır.

 

Kahramanmaraş Köylerinde Düğünlerde Sağmenler 

 Kahramanmaraş köylerindeki düğünlerde, oğlan evitarafından davet edilerek çevre köylerden gelen topluluğa sağmen (Seymen)denilmektedir. Düğünün olduğu köyden davet edilenler sağmen olamazlar.Sağmenliği meydana getiren kişiler oğlan evi tarafından okuntu gönderilerekçağrılır. Okuntu gönderme düğüne davet etme demektir. Bunun için, çağrılankişilere birkaç elma, bir miktar şeker, bir değirmi basma, havlu, mendil, çorapgibi şeyler gönderilir. Bunlara okuntu, okuntuyu götürenlere okuyucu denir.

Köylerdeki düğünlerin çoğu Pazartesi ya da Salı günü kurulur.Sağmen alayı, düğünün başladığı gün gelir. Sağmen gelirken beraberinde keçi,koyun, inek ve öküz gibi hediyeler getirir. Bunlar düğün evine verilir.

 Sağmenler, düğün olan köye yaklaştıkları zaman silahsıkarlar. Bu davranış sağmenin gelmekte olduğunu duyurur. Sağmenin gelişinihaber alan köylü, davulla birlikte karşılamaya çıkar. Belli bir yerdekarşıladıktan sonra birlikte düğün evine dönerler. Köylü, bu gelen topluluğuüçer, beşer paylaşır. Bu davranış düğün sahibini müşkül durumdan kurtarmakiçindir. Düğün sahibi kendisine getirilen canlı malı kestirerek sağmene yemekikram eder.

 

 Sin - Sin Oyunu

 Sağmenler akşam yemeğini yedikten sonra halaylar başlar.Gece yapılan oyunların en ilginci sin - sin oyunudur. Bunun için köyün uygunbir yerine ateş yakarlar. Bu ateşe alanbaş denir. Davul ve zurna sin - sinhavasını devamlı olarak çalar. Oyuncular teker teker ateşin çevresinde el veayak hareketleri ile durmadan dönerler. Ateşin başında oynayan kişi, topluluktanbiri çıktığı zaman alanı terk eder.

 Bu terk etme işinde atik davranmazsa oyuna giren kişioynayanın sırtına yumrukla vurarak çıkmasını sağlar.

 Gelin geldikten sonra güreş yapılır. Bu güreşleresağmenlerle birlikte komşu köylerden tanınmış pehlivanlar davet edilir. Galipçıkan pehlivanlara derecelerine göre ikramiye verilir. Ertesi sabah düğünbitmiş olur. Sağmenler ve diğer misafirler evlerine dağılırlar.

 

Soğan Kapması

 Bir soğan iple tavana asılır. Utulan taraftaki kişilerinelleri arkadan bağlanır. Bunu ağızları ile yakalamak zorundadırlar. Soğansallanır. Utulan taraftan bu soğanı kim kaparsa ya cezadan kurtulur, ya dadiğer oyunlarda cezası azalır. Suçu artanlar ağır ceza görürler. Bundan sonra"Kül Yüzmesi" oyununa geçilir. Bir leğenin içine su konur. İçine külatılıp karıştırılır. Suyun içine yüzük atılır. Utulan taraftaki kişiler yüzüğübulmak için ağızlarını suya daldırarak teker teker ararlar. Ağzı ile yüzüğübulup çıkaran imtihanı kazanarak cezadan kurtulur. Bulamayan imtihanı kaybederekceza görür. İmtihanı kaybeden kişilere "Sağdan say" derler. Sağdansayılır. Kalan tespit edilir. Kazanana mükafat olarak su dağıttırılır. Sonraduvar örme işine geçilir. Duvar ustası gelerek taşlara tek tek bakar."Hepsi için bir balyoz, bir külünk, ikide amele lazım" der.Utulanların içinden balyozu, külüngü seçer. İçlerinden iki de uzun boylu ameleayırır. Utulanlar diz üstü oturtulur. Ameleler onları birbirinin üstüne koyupölçüye getirerek teker teker örer. Böylece oyunlar bittikten sonra utulanlareşşeklere ters bindirilip davul zurna ile evlerine kadar götürülürler.

 

Kahramanmaraş İlinde Doğum Üzerine İnanışlar

 İl merkezi, ilçe ve köylerimizde öteden beri yeni doğan çocuklara yapılan işlem türlü özelliklergöstermektedir. Bunlardan yaygın olanları şöylece toplayabiliriz.

 Çocuk doğunca göbeği, beş parmak ya da bir süngüç (Başparmak ile şahadet parmağı arasındaki uzunluk) yukarıdan makasla kesilir. Birazdaha yukarıdan kesilirse sesinin güzel olacağına inanılmaktadır. Çocuk oğlanolursa kesilen göbeği "Ahırcı olsun, malcı olsun, çiftçi olsun" diyeahıra gömülür. Kız olursa "Don (Çamaşır) yusun, çalışkan olsun, temizolsun diye suya atılır.

 Ebe göbeği keserken çocuk kız ise, çoğunlukla Peygamber yada uğurlu saydıkları kişilerden birinin adını göbek adı olarak koyar. Loğusa'yaüç güne kadar su verilmez. Önce yağ ile pekmez karışımı hafifçe kaynatılıpiçirilir. Bu üç gün içinde yoğurt ve süt vermeyi de doğru bulmazlar. Çocukdoğunca ebe tarafından tuzlanır. Bu işi, ağzı ve bedeni kokmasın, çocuk sağlam vepişkin olsun diye yaparlar. Yıkama işi doğumdan 5 - 10 dakika sonra yapılır.Çocuğu yıkarken ayaklarından tutup baş aşağı sallandırmak adettir. Bu işyapılırken "Boynu ve kolları uzun olsun" denir. Sonra kundaklayarakbeşiğe konur. Aradan üç gün geçince çocuğun altına toprak bırakılır.

 Çocuk yürümeye geçinceye kadar toprak koyma işi devameder. Toprakta yatan çocuğun gürbüz olacağına inanılmaktadır.

 Çocuk kırkını doldurmadan önce bulunduğu odaya su konmaz.Konursa çocuğun şeytanlar tarafından suda boğulacağına inanılır. Kırkı çıkmayankadın ve çocuklar, diğer kırkı çıkmayan kadın ve çocukların yanlarına alınmaz.Alınırsa kırk basma durumundan korkulur. Kırk basan çocuğun hastalanıpöleceğine dair inançlar yaygındır. Komşu bulunan kırklı kadınların birbirlerinegelmeleri mutlaka gerekirse dikiş iğnesi verip öpüşürler. Yeni doğan birçocuğun yanına çocuğu durmayan bir kadın sokulmaz. Şayet gelirse çok dikkatedilir. Çocuğu durmayan kadının öbür çocuğun üzerine silkelenmesinden korkulur.Bu davranış olursa çocuğun öleceğine ya da sakat kalacağına inanılır.Silkelenen kadın kendi çocuğundaki yaramazlığın öbür çocuğa geçeceğini sanır.Öbür tarafta bunu böyle düşünür. Bu silkinme olayına "Tıbıkası Geçti"denir. Çocuğun göbeği düşmeden komşulara evden hiçbir şey verilmez. Kırklıçocuğu evde yalnız bırakmazlar. Baş ucuna ya Kur'an-ı Kerim ya da bir süpürgekoyarlar.

 Doğumdan kırk gün sonra çocuk ve ananın kırkı çıkarılır.Bunun için en az kırk delikli bir süzgeç yahut hamam kesesinden üç tas sugeçirmek şarttır. Bu üç tas su ana ve çocuğun başından aşağı dökülür. Tastakisuyu dökmeden önce, bunu yapacak olan kadın, "Kırk, kırk, kırk, ..."elini tastaki suya kırk defa çarpar. Hamam olan yerde, doğuran kadınhastalıklarını atmak için terletilmesi yoluna gidilir. Bundan başka, biryumurtanın içine türlü baharat karıştırılarak bedenine sürülür. Bazı yerlerdedoğumun yedinci ve yirminci günlerinde de kırk çıkarma işlemleri yapılmaktadır.

 

 Kahramanmaraş'ta Ölüm İle İlgili Adetler:

 Ölüm Döşeğinde:

 a)Helâlleşme : Hasta ölüm döşeğine düştüğü zamanyakınları tarafından "Başı beklenir". Yani ölümüne intizar edilir.Başı beklenen, yani ölüm döşeğinde bulunan bir hastanın hısım, akraba, dost,arkadaş, tanıdık ve meslektaşları gibi yakınları helâlleşmek üzere ziyaretinegelirler. Genellikle şu mealde konuşmalar yapılır.

 - Hasta ölmemişte başında bekleyen ölmüş... Allah imandanayırmasın, hepimiz ölümlü dünyadayız; o yolun yolcusuyuz... gibi teselliyimüteakip,

 - Hakkını helâl et, bizden yana da helâ olsun, şeklindehelâlleşme ifa edilir.

 

b) Vasiyyet : Ölüm döşeğindeki hastaya en yakıntarafından vasiyeti olup olmadığısorulur. Esasen, ihtiyatlı Müslümanlardaha önceden vasiyetnamelerini yazarak hazırlarlar.

 

c)Haleti Nezi (Son Nefes) :Hastanın ahirete intikali esnasındaİslâmın manevî huzurunu telkin ve uhrevi havayı teneffüs ettirmek gayesiylehastanın "Başını beklemek" için toplanan yakınlarından bazılarıKur'an-ı Kerimden YÂSİN sûresini okurlar, bazıları da hastanın duyabileceğisesle "Şehadet Kelimesi" kelimesi getirirler ve hastanın da sonnefeste Şehadet Kelimesi getirmesine yardımcı olurlar. (Hasta gözünü kapayıncaKur'an okumaya son verilir. Ta ki, yıkanıncaya "gasl"e kadar). Ölümhaberi mahalle cami ve birçok minarelerde müezzinler tarafından (Sela vermek suretiyleduyurulur. Selâ olarak yunus Emre'den "Yalan Dünya" ilâhisi veya şuayet usulüne göre söylenir "Lailahe İllallah Vahdehu Laşerikeleh.Lehülmülkü ve lehülhamdü yuhyi ve yümit. Biyedihil hayr ve hüve alâ küllişey'in kadir. Ve İleyhilmasir, İnna Lillah ve İnna İleyhi Raciûn". Üç defatekrarlandıktan sonra ölenin kimliği açıklanarak duyurulur ve "AllahRahmet Eylesin" denir).

 Cenaze umumiyetle en yakın Cami'ye, Kahramanmaraş'ta çokdefa Ulu Cami'ye getirilir.

 

Giyim, El sanatları Ve Halk Oyunları

Kahramanmaraş?ta eskiden kullanılan yöresel kadı kıyafeti; Baştarenkli veya beyaz poşu, sırtta üç etekli zıbın fistan, cepken, (Fermane) beldekuşak, ayakta topuklu kunduradan oluşmaktadır. Yöresel erkek kıyafeti ise;Başta poşu, keçe ve külah, sırtta renkli mintan üzerinde sırma ve simli cepken,belde simli silahlık, ayakta bordo siyah şalvar, çizme veya yemeni ayakkabı veçoraplardan oluşmaktadır. Eskiden erkeklerin birçoğu sahtiyen ve göndenyapılmış çizme, postal çarık giyerlerdi. Kadınlar ise sahtiyen ve gönden yapılmış?Gülşeftali? veya sarı renkte ökçeli nalçalı ?Edik? kaluç kundura giyerlerdi.Çoraplar ise yünden veya keçi kılından yapılmış dizleme idi.

 

Yöresel Halk Oyunları:

Şirvani - Kına ? Çenderme ? Lor Paşa ? Maraşüçayağı ? Sado ? Maraş Halayı ?Bertiz ? Dokuzlu ? Demircioğlu ? Kelek ? Balbalı vs.

 

El Sanatları :

Bakırcılık ? Yemenicilik ? Osmanlı Çarıkları ? Ahşap Oymacılık ?Sim- Sırma İşlemeciliği ? İğne Oyası ? Keçecilik ? Semercilik ? Külekçilik-Kuyumculuk

 

     Yararlanılan Kaynaklar*Kahramanmaraş Defterdarlığı

                                        *Kahramanmaraş Web Sitesi

                                        *Kahramanmaraş Belediyesi Faaliyet Raporu ve İlin Tanıtım Kitapları-

                                        *Eski Maraş'ta Örfler Adetlerİctimai Hayat (Yaşar Alparslan,Hacı Ali Özturan)

 

 

HAZIRLAYAN:HACER BETÜL BAYRAKTAR-MARMARA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ-HAZIRLIK


GÖNDERİLEN YORUMLARGÖNDERİLEN YORUMLAR

Ekleyen: HALİL İBRAHİM BALIKÇI 06 Haziran 2013, Perşembe 15:42
GÜZEL ARAŞTIRMA OLMUŞ ELİNE SAĞLIK..
YORUM GÖNDERYORUM GÖNDER
  Adınız Soyadınız :
  Mesajınız :
Not : Lütfen küçük harf kullanınız. Maksimum 500 karakter

Önemli Not : Gönderilen mesajlar sistem tarafından kayıt altına alınmakta olup site yöneticileri tarafından görülmektedir. Lütfen bu hususa dikkat edelim ve başkalarını rahatsız edici mesajlar göndermeyelim.
Sayfa Üretim süresi :0,3711

90 212 524 46 46 © 1999 marasder.org
Kahramanmaraş Derneği (Maraşder) http://www.marasder.org

Tam Ekran