Üye Girişi
Şifremi Hatırlat Şifremi Hatırlat
| |
Yeni Üyelik Yeni Üyelik

MARAŞDER GENEL BAŞKANLIĞIMARAŞDER GENEL BAŞKANLIĞI
Tel:0212 524 46 46Tel:0212 524 46 46
Faks:0212 621 99 44Faks:0212 621 99 44
infoinfo
@@
marasder.orgmarasder.org

Kahramanmaraş
Dernek Logosu Dernek Logosu


Sol Reklam Sol Reklam

İletişimİletişim Formu Formuinfo@marasder.org
Kaydol
E-Bülten E-Bülten

K.MaraşK.Maraş Canlı İzle Canlı İzle
UlaşımUlaşım Krokisi Krokisi
DavetDavet Bölümü BölümüTanıdıklarınızı çağırın sitemizi canlandırın

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLER BAŞKANIMIZ ESMA EYTEMİŞ YAZDI!

Üniversite Öğrenciler Başkanımız Esma Eytemiş Yazdı!


defa gösterilmiştir
Psikoloji Danışmanlık ve Rehberlik Bölümünde Okuyan Aynı Zamanda Derneğimizde Üniversite Öğrencileri Başkanı olan Esma Eytemiş ÖRF VE ÂDETLERİYLE KAHRAMANMARAŞ´TA DÜĞÜN Kaleme Aldı.

ÖRF VE ÂDETLERİYLE KAHRAMANMARAŞ?TA DÜĞÜN

Halkın uzun soluklu otak yaşantı ve etkileşimi sonucu oluşmuş örf ve âdetler Kahramanmaraş?ın gerek coğrafi konum gerekse bölgedeki yüzyıllardır var olan kültürün etkisiyle zenginleşmiştir.Zengin bir kültüre sahip kahraman kentin tüm örf ve adetlerini birkaç sarı sayfaya sığdırmak, sığdırabilmek zor olacağından bu yazı içerisinde sadece?Düğün? geleneğinden bahsedilecektir.

Kahramanmaraş? evlenme geleneğimerkezde ve kırsal kesimlerde farklı özellikler göstermektedir.

Gençlerde evlenme isteğinin belli edilmesi değişik davranışlarla ortaya konulur. Erkekler askerlik belgelerini büyüklerin görebileceği yerlere asarlar ya da sık sık canlarının sıkıldığını söylerler. Çoğu zaman evlilik zamanlarının gelip gelmediği gençlere bırakılmadan büyükler tarafından belirlenmektedir. Genç bu konuda bir belirleyici olarak faktör oluşturmamaktadır. Evlilik yaşının genç kızlarla erinlikle belirlendiği erkeklerde de çoğunlukla askerliğin temel alındığı görülmektedir. Günümüzde ise bu yaş kızlarda onlu yaşların sonu erkeklerde ise yirmili yaşlar evlilik zamanını belirlemektedir.

Ata erkil bir yapıda olan kentte erkek çocuğu olan anneler oğullarına kız beğenmeye küçük yaşlarda başlarlar.Evlilik çağı geldi zaman resmiyete dökülen bu faaliyet yörede ?Kız Bakma?olarak bilinmektedir. Evlenmek için seçilecek kız farklı sınamalardan geçirilir. Seçilecek kızın ev işlerinde maharetli olması gerekmekte ve bunun için de ince işlerle denenmektedir. Örneğin; kızın ne kadar becerikli olduğunu görme kadına odanın ortasına küçük bir kap konulur ve bulaşıkları kaptaki suyu dışarıya taşırmamak kaydıyla yıkaması beklenir. Ayrıca yemeklerdeki maharetini görmek adına yörede yapımı en zor olarak görülen yemeklerden içli köfte yapması istenir. Eğer bu işlemlerden geçebildiyse maharetli olarak kabul edilir.Bakılan kız beğenilmişse karar verilen günde erkeğin annesi, babası, yakın akrabaları hep berber kız görmeye giderler. Görücülük için uğurlu günler Pazartesi ve Perşembe günüdür. Kız görüldükten sonra araya bir aracı konulur.Bundan sonraki haberleşmeler aracı aracılığıyla sağlanır. Görücülük sonrasında kız tarafı da erkek tarafı için kendi içinde bir değerlendirmede bulunur.

Evliliklerde akraba evliliğiyaygınlık göstermektedir. Dışarıdan bir aileye ise geniş soruşturmalarneticesinde kız verilebilir.

Eskiden ?Şerbet? olarak bilinen?Söz?de iki tarafında akrabaları davet edilir. Erkekler ve kadınlar ayrı ayrı odalarda oturtularak şerbet ikram edilir , türküler maniler söylenerek eğlenilirdi. Günümüzde ise tatlı ikram edilmekte ayrıca teknolojinin değişimiyle teknolojik aletler yardımıyla eğlenilmektedir. Söz masrafları erkek tarafınca karşılanır.

Nişan, günü için yine uğurlu gün olarak Pazartesi ve Perşembe kabul edilir. Çalgıcıların da hazır bulunduğun işana sabahtan başlanır. Çalgıcılar önce erkek evinde toplanır. Çalınır,eğlenilir. Davetlilerle birlikte kız evine geçilir. Eğlenceye kız evinde devam edilir. ?Elinden iş gelen ve aş yenen? yaşı bir kadın gelinin duvak ve başını yapar. Gelin kız kaynanasından başlayarak tüm misafirlerin elini öper.Davetliler de geline takı takarlar. Akşamüzeri nişan dağılır. Erkek tarafı eğlenceye kendi evlerinde geç saatlere kadar devam edebilirler. Bu eğlenceye sadece gençler katılır. Eskiden nişan eğlencelerinde ağıt yakılmazdı,uğursuzluk getirileceğine inanılırdı. Yün eğirmek gibi işlerinde uğursuzluk getireceği düşünülür izin verilmezdi. Gelin kızın arkasına süpürge bağlanıp içerde dolaştırılır, böylece bekar kızların bahtı açılsın muradına ersin denilirdi.

Kahramanmaraş?ta çeyiz hazırlığına kız daha çok küçükken başlanır. Çeyiz işlemlerinde de bir takım görevler vardır. Erkek evi gerektiği kadar yün alır kız evi bunları yorgan, döşek,yastık, minder yapar. Kızın akrabaları tarafından kızın çeyizine mutfak gereçleri alınır ayrıca damat için çeyizde sırmalı kese, sırmalı çevre, kakmalı çevre,gömlek de bulunurdu. Günümüzde ise ev eşyalarının paylaşıldığı ve erkek ve kız evi arasında yine bir takım hediyeleşmelerin yapıldığı görülmektedir.

Eskiden düğün öncesinde ?Gelin Hamamı? yapılırken günümüzde yapılmamaktadır. Gelin hamamında; hem kız hem erkek tarafına haber salınır, yemekler yapılır ve hamama sabahtan itibaren gelinmeye başlanır. Hamamda çalgıcılar da bulunur. Davetliler bilhassa gelinlik kızlar oynar, eğlenir.

Eskiden düğünler bir hafta sürerdi.Düğün Cumartesi ya da Pazar günleri başlar.

Birinci gün bayrak günüdür. Damadınevine bayrağın dikilmesiyle düğün başlamış olur. Düğünün ilk gününde, damatevinden kız evine bir koç yollanır. Bu koça ?Tohumgavut?ismi verilir. Tohumgavut süslenir, boynuna meyveler asılır, kına yakılır. Kızevine gelince meyveler çocuklara dağıtılır, takılan takıları gelin alır.Tohumgavut, ertesi gün yemek yapmak için kesilir ve bir kısmı damat evinegönderilir.

İkinci gün, çiğköfte günüdür.Çiğköfte yapılır ve davetlilere ikram edilir.

Üçüncü gün, kız evinde kızın çeyizisergilenir. Akşamında kız evinde kına gecesi yapılır ve gelinin genç kızların,yakın akrabaların ellerine kına yakılır.

Dördüncü günde çeyiz götürme günüolarak kabul edilir. Gelinin çeyizi damat evine götürülür ve bu defa damatevinde sergilenir. Çeyiz götürülürken yapılan birkaç adet şöyledir, gelininsandığına kız tarafından birileri oturur ve damat evinden bahşiş bekler. Damatevi giderken kız evinin avlusunda ne bulursa alıp götürür.

Gelin alma kısmında ise öncelikle damat tarafı kız evine giderek gelini süslerler. Önce geline kefen bezinden yapılmış bir giysi giydirilir. Bu giysi gelin gittiği evden yalnızca kefenle çıkacağını anlatır. Bunun üzerine yöreye has ağır işçilikle işlenmiş iç gömleği, onun üzerine de renkli gelinlik giydirilir. Baş bağlanır ve kırmızı,yeşil duvak örtülür. Gelin evden çıkmadan gelinin babası bir kuşağı kızın belinde üç defa dolaştırdıktan sonra bağlar.

Gelin damat evinden içeri girmeden önce yapılan bir takım adetler vardır. Kayınbaba ya da ailenin bir büyüğü gelinin başından arpa buğday gibi tahıl serper. Kaynana gelinin ayağının altında boş bir şişe kırar. Gelin içeri girerken kaynananın koltuğunun altından geçer , odaya girerken kapıda nar kırar , yüksekçe bir yere çıkarılır ve misafirler gelini süzer inceler.

Günümüz düğünleri ev düğünü ya da salon düğünü şeklinde yapılmaktadır. Özellikle son yıllarda solon düğünleri yaygınlaşmaya başlamış, ancak ev düğünleri ağırlıkla yapılmaya devam etmektedir. Köylerde olduğu gibi ilçe il merkezinde de ev düğünleri oldukça yaygındır. Cuma günü başlayıp Pazar günü sona eren bu düğünlerde hem erkeklere hem de kadınlara öğle ve akşam olmak üzere yemek verilir. Yemek yapmada ehil olan kadınlar, ?teşt? denilen geniş bakır leğenlerde, ? avrana ? denilen büyük bakır kazanlarda en az beş yüz kişilik yemek yapar. Düğünlerde yapılan yemekler yörelere ve mevsimlere göre farklılık gösterir. Merkez ilçe ve güney ilçelerde kuru baklagil yemekleri yapılırken kuzey bölgelerde daha çok et yemekleri pişer. Düğünlerde yapılan yemekler genelde; kuru fasulye, etli nohut sulusu,  yeşil fasulye tavası, patlıcan tavası, bulgur pilavı, dövme pilavı, cacık, pirinç pilavı, lahmacun, tirşik, ekşili çorba, yahni. (Erdem, M.; Kirik,E.(2009)Kahramanmaraş ve yöresi ağızları. Öncü Basımevi: Ankara)

Gelinlik etme denilen adete göre gelin; erkek evine geldiği günden itibaren evdeki erkekler ve kaynanasıyla ya hiç konuşmaz ya da çok kısık sesle konuşur. Bir yıl sonra kayınvalide ve evdeki diğer kardeşlerle konuşmaya başlar. Ancak kayın babayla konuşmamaya devam eder.Bunun on yıl kadar sürdüğü de olabilir.

Yörede el öpmeye, düğünden en azbir hafta sonra gidilir. Kızın annesi, damadı ve ailesini yemeğe davet eder.Buna el öpme denir. Bu adet günümüzde hala devam etmektedir.

Esma Eytemiş
Maraşder Üniversiteler Başkanı
İstanbul Üniversitesi 
 PDR 4.Sınıf Öğrencisi


Kaynakça:
Demir, A. (2010). Beşikten Mezara Maraş Folkloru, İstanbul: Yapı Kredi.
Ekrem, M.; Kirik, E. (2009). Kahramanmaraş ve Yöresi Ağızları,  Ankara: Öncü.

RESİMLERRESİMLER
YORUM GÖNDERYORUM GÖNDER
  Adınız Soyadınız :
  Mesajınız :
Not : Lütfen küçük harf kullanınız. Maksimum 500 karakter

Önemli Not : Gönderilen mesajlar sistem tarafından kayıt altına alınmakta olup site yöneticileri tarafından görülmektedir. Lütfen bu hususa dikkat edelim ve başkalarını rahatsız edici mesajlar göndermeyelim.
Sayfa Üretim süresi :0,2969

90 212 524 46 46 © 1999 marasder.org
Kahramanmaraş Derneği (Maraşder) http://www.marasder.org

Tam Ekran