Erol Yorulmaz - Misafir
21 Şubat 2011
İKRARIM; ARTIK YOLLAR ISSIZ KALMAYACAK
Kahramanmaraş kamuoyunun ve eğitim camiasının yakından tanıdığı eğitimci-şair-yazar Erol Yorulmaz?ın gördüğü kutlu bir rüya üzerine yollara düşüp bu sırlı yolda manen devşirdiklerinden oluşan kitap çalışması son aşamasına geldi. Şubat sonu kitap raflarında yerini alacak olan ?Hazret-i Fatıma Anam Der Ki; ISSIZ KALDI YOLLAR? adlı eser okuyucularıyla bulaşacak.
?Sayın Yorulmaz;2008 yılında yayınlamış olduğunuz ?Şiirlerle Maraş?ın Kurtuluş Destanı? adlı çalışmanızdan sonra yaşadıklarınız konusunda bilgi verir misiniz??
Yorulmaz;? Şiirlerle Maraş?ın Kurtuluş Destanı adlı eserimi 2008 yılında yayınladım. Eserimin ilk dağıtımını Kahramanmaraş?ta yaptım. Ankara da bulunan üst bürokrat dostlarıma, Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilciliğinde ki ve Irak Türkmen Bölgesinde ki karındaşlarıma, Almanya da yaşayan bir grup dostlarıma ve Anadolu?nun dört bir tarafında yaşayan yol arkadaşlarıma ulaştırmayı başardım. Geçen süre zarfında eserimle ilgili birçok değerlendirme ve güzel yorumlar aldım. İşte bu anlarda Maraşlı olmanın bir ayrıcalık olduğunun farkına bir kez daha vardım. Bu coğrafyada yaşamanın onurunun yanında mutlaka bir bedeli olacağını da peşinen kabullendim. Maraşlının tarih boyu bu bedeli en ağır bir şekilde ödeyerek topyekûn ?Kahraman? payesini isminin önüne alarak yedi düvele bir kez daha yiğitliğini göstermiştir Bu eserimle Ermenilerin Anadolu da yapmış olduğu katliamların bir bölümü olan Maraş katliamlarını anlattım.?dedi.
?Sayın Yorulmaz; Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği yönetim kurulunda olduğunuz biliniyor, bu konuda neler söylemek istersiniz??
Yorulmaz;?Aslım Döngele Kasabası?ndan. Çocukluğumdan itibaren aksakallı dedem Ahmetce Hacı?nın anlattığı ellik gâvurunun yaptığı vahşet dolu hatıralarıyla büyüdüm.1984 yılında Ağrı da üniversiteye başlamamla birlikte bölge de yaşanan Ermeni isyanlarını araştırmaya başladım. Kars, Erzurum, Van ve Iğdır illerimizde yaşanılan o vahşet dolu yılların izlerinin peşine düştüm. Zulmü yaşayanların hatıralarını okudukça ve toplu şekilde katledilip açılan çukurlara gömülen Türk mezarlarını gezdikçe, yüreğimin yangın yerine döndüğü anlarda duygularım depreşir, o günlere doğru uzanırdım. O günlerden itibaren Büyük Türk Milletinin uluslar arası arenada düşürülmek istendiği haksız duruma karşı örgütlü mücadele etmenin farz olduğu inancı ruhuma yerleşti ?dedi.
Yorulmaz;?2000 yılında sevdalandığım memleketim Kahramanmaraş?a geldim. Hayatımın dönüm noktası olan bilge kişi, sazsız ozan, asrımızın Dede Korkut?u ve milli çizgisinden taviz vermeyen tarihçi yazar Yalçın Özalp hocamla tanışma şerefine nail oldum. Gönlünü ve kaynaklarını bana açma lutfunda bulunan hocamla birlikte tarihin derinliklerinde yaptığımız her seyahatte Büyük Türk Milletine kendi yurdunda yapılan vahşetin, zulmün, insanlık dışı katliamların ve topluca katledilen masum Müslüman Türk?ün ibret vesikalarını gördükçe susmanın ihanetle eşdeğer olduğuna iman ettim. Artık arşivlerimizde ki tozlu belgeleri gün yüzüne çıkartmanın ve Ermeni Diasporası ile hiçbir karşılık beklemeden mücadele eden dostların yanında olmanın gururunu birçok kereler yaşadım, yaşamaya devam ediyorum ?dedi.
Yorulmaz,?Yalçın Özalp Hocamın yalnızlığının sırlarını bir bir çözdüm. İnandım ki bu yol yufka yüreklilerin, makam kaygısı taşıyanların, gelecek endişesi duyanların ve tatlı canının derdine düşen zavallıların yolu değil. Bu yol Yalçın Özalp gibi Bilge kişilerin, sazsız ozanların, isimsiz yiğitlerin yoludur. Bende bu sebepler nedeniyle kutlu ve yüce misyonu olan bu dernekte bulunmaktan, dostlarla birlikte mücadele etmekten onur duyuyorum? dedi.
?Sayın Yorulmaz; çıkacak olan Hazret-i Fatıma Anam Der Ki; ISSIZ KALDI YOLLAR adlı ikinci eseriniz hakkında bilgi verir misiniz??
Yorulmaz;? Gecenin orta yerinde can evimizde korlanan aşkın ateşiyle yanarken yaşadığımız halleri harmanlayıp dost yüreklere ikram etmenin ruhsatını aldığım güne şükürler olsun. Gönlümüzden dilimize, kalemimizden sahifelere gözyaşlarım damlayarak vücuda getirdiğim bu emanet eserim benimle birlikte olgunlaştı. Her bir harfine, hecesine, kelimesine yüklediğim sırlarımla birlikte harmanladığım ve dualarımla yıkadığım cümlelerden müteşekkil bu yakarış, bu aşk dolu, bu sır dolu, bu hasret kokan şiirler hâsıl oldu.
Uzun sır dolu gecelerin ardından yayınlama aşamasına gelen ?Hazret-i Fatıma Anam Der Ki; Issız Kaldı Yollar? adı verilen eserim hakkında can dostlardan gelen yazıları okudukça gönülden süzülen bu düşünceleri beni yıllardır gönül seyyahı olup gezindiğim gönül iklimlerine götürdü. Emaneti ehil gönüllere teslim etmenin huzuruyla Rabbimin huzurunda secdeye vardım. Secdede perdeleri aralayan can dostlarımı yâd ettim.
Firavunların karşısında gün geldi elimdeki kalemim asaya dönüştü, Hazret-i Musa oldum. Gün geldi Hakkı haykırdım sözlerimle Zülfikar oldum. Gün geldi Rabbimin on sekiz bin âlemdeki yarattığı tüm varlıkları Rabbim için sevdim, Yunus oldum. Gün geldi dünyanın ağır meşakkatine sabır ve şükür diyerek katlandım, Hazret-i Eyüp oldum. Gün geldi nefsime yenik düştüm, günah işledim, tövbe ettim ve aciz kul oldum. Gün geldi çağrıya kulak verip beş vakit huzura çıktım, huzurda kaldım, sır perdelerini aralayıp daldım ve halden hale girdim, Hallacı Mansur oldum. Nihayet vakti saati geldi Mürşidimin dizinin dibinde bir garip derviş oldum ?dedi.
Yorulmaz;? Hazret-i Fatıma Anam Der Ki; Issız Kaldı Yollar adlı eserime önsöz yazarak beni onurlandıran, Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi kan kardeşim, karındaşım, Büyük Türk Milletine sevdalı can yoldaşım, büyük dava adamı, Sadun KÖPRÜLÜ? ye,
Eserim hakkındaki düşüncelerini yazarak incelik gösteren gönül insanı, sevgi insanı Kamu Yönetimi Uzmanı, Şair -Yazar Ahmet SANDAL?a,
Eserimle çok yakından ilgilenen, düşüncelerini paylaşıp yazıya döken, bana zaman ayıran, yüreği gönlü sevgiyle dolu, Kahramanmaraş Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürüm şair-yazar Mustafa ZİNCİRKIRAN?a,
Tarihe ve kültürel değerlere önem veren, üretken çalışkan, yaptığı çalışma ve hizmetlerle farklılığını ortaya koyan, Fatih Kasabası?na yönelik gerçekleştirdiği projelerle daima ileriye bakan ve halkın takdirini kazanan, özüne bağlı kalıp geldiği yeri unutmayan, kişiliğinden ve değerlerinden taviz vermeyen, Kahramanmaraş?ın tanıtımına yönelik hazırladığım ve iler ki tarihlerde hayata geçecek olan projelerimin alt yapısına daima destek veren, Fatih Belediye Başkanı Mehmet DEMİRTAŞ?a,
Anadolu?mun cennet köşelerden biri olan Iğdır?dan bizlere yüreğini açıp, sevdalarımızı paylaştığımız, can dostum, dost insan Serdar ÜNSAL?a,
Yıllardır yüreğinde yaktığı sırlı ateşle aşk ocağında yanan, bu sırlı ateşten bir köz parçası da olsa düşünceleriyle harmanlayıp eserim hakkındaki yazısına yansıtan, hicret yolunda birlikte hicret etmek istediğim, Kâbe?ye el ele, gönül gönüle girip sırlar âleminde gezinmeyi arzuladığım, can dostum İzzet ERDOĞAN?a,
Eserimin ilk ortaya çıktığında bana güç ve kuvvet veren, yılgınlığa düştüğüm anda motive eden, Kahramanmaraş?ta Türk Ocağında yaptığı kültür çalışmalarıyla, verdirdiği seminerlerle şehrimize hizmet eden, onurlu duruşuyla saygıyı hak eden, Türk Ocağı Başkanı, Op. Dr.FarukATLI?ya,
Gönüllerimiz özlem duyduğunda önce ruhlarımızın semada raks edip, sonrasında sırlı muhabbetlere daldığımız ve her muhabbetin ardından gönüllerimizin vuslata karşı duyduğu hasretin korlaştığını hissettiğimiz değerli kardeşim, can dostum, Kerim ÇEVİK ve kardeşlerine,
Bilinmedik vakitlerde gönlümüzün muhabbetin en koyusuna ihtiyaç duyduğu anlarda gerek telefon, gerekse karşılıklı olarak sözün özünü terennüm ettiğimiz, gönlü sevgiyle beslenen ve hassas yapısıyla model şahsiyet olan Mustafa Vahdet SÜRÜCÜ?ye,
Duygularımın bendimi aştığı anlarda gönül coşkularımı ve ötelerden emanet edilen sırlarımı paylaştığım, muhabbetimizin derinliğinde gün gelip kaybolduğumuz, gün gelip gözyaşı döktüğümüz kardeşim Adem YİĞİTER??e,
Gönlünde barındırdığı sevdalara yürekten bağlılığıyla ve inanmışlığı ile dostluğundan onur duyduğum, yiğit kardeşim Zeki CAMUNAK?a,
Birçok zaman sırlı muhabbet vakitlerinde ötelerin ötesine uzandığımız güzel insan, dost canlısıkardeşim İsmailKOCAKAYA?ya,
Tahtalı Dedeler Köyünde yaşayan cümle canlara ve ıssız yolların muhabbet yolcusu kardeşim Hikmet KAYNAK?a,
Yapmış olduğu farklı çalışmalarla adından sıkça söz ettiren, başarılarıyla daima model şahsiyet olan, Beyoğlu Belediye Başkanı Osman OKUMUŞ?a,
Maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen Kahramanmaraş kamuoyunun yakından tanıdığı memleket sevdalısı Ejder İŞLER?e,
Uzun yıllardır birlikte çalıştığım, her türlü çalışmamı paylaştığım, birlikte yaptığımız çalışmalarla başarılara imza attığımız kardeşim Mustafa DÜŞÜNGÜLÜ?ye,
Uzun yıllardır İstanbul?da yaşayan, gönlü insan sevgisiyle dolu, muhabbet yolunun yolcusu, yol ve erkânı bilen, ismi gönlümde daima dost olarak kalacak olan, güzel insan, GÖNÜL DOSTU?ma,
Daima her çalışmamda bana manevi destekleriyle güç veren, görüş ve önerilerini belirterek çalışmalarıma katkı sağlayan, İMKBDoğukent İlköğretim Okulu İdarecilerine ve görev yapmakta olan tüm Öğretmen arkadaşlarıma,
Kahramanmaraş kamuoyunun yakından tanıdığı, Kahramanmaraş Spor için yaptığı çalışmalarla dikkatleri üzerine toplayan, dost canlısı Fikret FINDIK?a,
Ortaya koyduğu çalışmalarla Kahramanmaraş adından sıkça söz ettiren, farklı projelere imza atmayı alışkanlık haline getiren, heybesinde sevgi ve muhabbet tohumları taşıyan, dost insan Dr.GökhanGÖKŞEN?e,
İlk eserimde olduğu gibi ikinci eserimin de hazırlık aşamasında değerli fikirleriyle bana yol gösteren, dizgi aşamasında gösterdiği hassasiyetle beni derinden etkileyen, maddi manevi desteğini esirgemeyen, YİĞİTOĞLU DİJİTAL-OFSET Matbaacılık personellerine ve Hayati YİĞİTOĞLU?na,
Emeği geçen tüm can dostlarıma teşekkür ederim ?dedi.